Genital siğiller HPV virüsü tarafından oluşturulan cilt lezyonları olarak tanımlanabilir. Görüldükleri her zaman tedaviye ihtiyaç duymazlar, bazen kendiliğinden kaybolabilirler. Fakat virüs cilt hücrelerine yerleşebilir ve siğillerin tekrarlamasına sebep olabilir. Genital siğil tedavisinde lezyonun boyutuna ve durumuna bağlı olarak tercih edilecek yöntem ve teknik değişkenlik göstermektedir.
Genital siğil tedavisi yapılırken genital siğilin cerrahi olarak alınması, koter ve lazerle lezyonun yakılması, Kriyoterapi tekniğiyle genital siğilin dondurulması gibi tedavi alternatifleri bulunur.
Lezyon eğer anal bölgede yer alıyor ise bu durumda genel cerrahi doktoru tarafından anal bölgenin içerisinde kontrol edilmesi şart olmuştur. Lezyonun ağız içerisinde bulunduğu vakalarda ise lezyonun Kulak Burun Boğaz doktoru tarafından muayene edilmesi gerekmektedir.
Genital siğil kremini siğilin sebep olduğu olumsuzlukları azaltmak için doktor önerisiyle kullanmak mümkündür. Genital siğil kremleri vücudun diğer noktalarında meydana gelen siğiller için kullanılan kremlerden farklıdır. Bu sebeple elde ya da vücudun farklı yerlerinde ortaya çıkan siğiller için kullanılan kremler genital siğil tedavisine katkı sağlamamaktadır.
Genital siğillerden korunmak, HPV aşısı ile kısmen mümkündür. Günümüzde Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği rutin aşı takviminde yer almamaktadır. Aşıyı özel olarak temin ederek hastanelerde uzmanlara uygulatmak gerekir.
HPV aşısı genel olarak siğil ve kanser yapan 9 ana alt tipi içermektedir. Bu açıdan kadınlar için rahim ağzı kanserini, erkekler için ise penis kanserini engellemekte oldukça faydalıdır. Cinsel olarak aktif hale gelmeden veya 21 yaşa kadar uygulanması önerilir. Aşı yaptırmış bireylerin siğil veya HPV kaynaklı kanserleri geliştirme olasılığı ciddi derecede düşer, bu açıdan hekimler ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilmektedir.
Genital Siğil Neden Olur?
Genital siğilin bilinen tek ama tek sebebi Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonudur. HPV’nin 100’den fazla türü bulunmakta olup pek çoğu belirtisiz seyrederler. Cinsel olarak aktif kişilerin neredeyse tamamı en az bir çeşit HPV taşır fakat insanların çok büyük bölümünde ömür boyu herhangi bir belirti vermezler. HPV’nin en sık ve en bilinen bulaşma yolu ise korunmasız cinsel ilişkiye girilmesidir. Bu korunmanın mutlaka kondomla sağlanması gerekmektedir. Doğum kontrol hapları veya spiral gibi yöntemler HPV’ye karşı koruma sağlamamaktadırlar. Bunun yanı sıra, cinsel bölgelerdeki siğillerle doğrudan cilt teması ile de virüsün bulaşması mümkündür. Oral ve anal ilişki de bunun için bir risk faktörüdür.
HPV, dış dünyada kısa süre içinde aktivitesini ve canlılığını kaybeden yapıdadır. Bu sebepten, tuvalet gibi ortamlardan geçmesi çok olası değildir. Siğil varlığının da kişinin kişisel hijyeni ile herhangi bir alakası yoktur.
HPV Virüsü Nedir?
HPV, insanlarda oldukça yaygın olarak bulunmakta olan ve çoğu kişide bir soruna yol açmasa da bazı kişilerde genital siğil ve kansere sebep olabilen cinsel yolla bulaşan virüsün ismidir. HPV virüsü cildi etkilemektedir. HPV’nin birçok tipi, ağzı, boğazı ve genital bölgeyi etkilemektedir. HPV bulaşı için cinsel ilişki şart değildir. HPV genital bölgelerin teması; anal, vajinal veya oral seks, genital bölge ile temas etmiş olan havlu gibi eşyaların ortak kullanımı yolu ile de bulaşabilir. HPV ile enfekte olmuş kişi herhangi bir semptom göstermeyebilir; dolayısıyla kişilerin HPV ile enfekte olup olmadıklarını belirlemek için bazı özel testler yapılması gerekmektedir. HPV’den korunmak için cinsel ilişki sırasında kondom kullanılarak, HPV riskini azaltabilir. Ancak kondomlar genital bölgeyi tamamen örtmedikleri için kesin bir koruma sağlamazlar.
HPV aşıları, genital siğil ve serviks kanserine en sık yol açan HPV tiplerine karşı koruma sağlar ancak tüm HPV tiplerine karşı bir koruma sağlamaz. Bahsedildiği gibi HPV tedavisinde bağışıklık sisteminin rolü oldukça büyüktür. Fakat kişide siğil varlığının tespit edilmesi halinde koter adı verilen ve siğillerin alınmasını hedefleyen bir işlem gerekli görülür. Ne yazık ki bilinmelidir ki pek çok insanda yüksek riskli HPV enfeksiyonları ciddi sağlık sorunlarına sebep olana kadar pek bir belirti göstermeyebilirler. Bu yüzden de düzenli kontroller çok ama çok önemlidir. Pek çok durumda da, vücudunuzda bulunan bağışıklık sistemi, konu olan siğiller oluşmadan önce enfeksiyonu yenebilir. Siğiller ortaya çıktığında virüsün türüne göre görünümleri değişebilmektedir. Yani tanımanız zorlaşabilmektedir.
HPV Virüsü Belirtileri Nelerdir?
Erkeklerde HPV enfeksiyonu genel olarak herhangi bir belirti göstermemektedir, fakat bazı virüs tipleri genital siğillere yol açabilmektedir. Genital siğiller, büyük ya da küçük, düz ya da kabarık ve kenarlar tırtıklı veya karnabahar gibi görünebilir.
Daha az sıklıkla, belirli tipte HPV enfeksiyonlarının, erkeklerde penis veya anüs kanserine yol açtığı bilinmektedir. Neden olabileceği diğer kanserler arasında, dilin tabanı ve bademciklerin de dahil olduğu boğaz kanseri (orofaringeal kanser) bulunur. Tipik cilt siğilleri, Enfeksiyonunun diğer belirtileridir, ancak cilt siğillerine neden olan tipleri, kansere veya genital siğillere neden olanlarla aynı değildir.
Kadınlarda oluşan HPV’nin belirtilerine bakıldığında ise erkeklerde olduğu gibi, kadınlarda da virüs genellikle belirti vermemektedir. Bununla birlikte, bazı durumlarda HPV enfeksiyonu devam eder ve genital siğillere, deri siğillerine veya uterus serviksini hizalayan hücrelerde kanser veya kanser öncesi değişimler yol açar. Siğil sebebiyle cinsel ilişki sırasında kadının cinsel bölgesinde ağrı hissedilebilir.
Üretradaki siğiller idrar yaparken yanmaya sebep olabilir. Kanserlere, genital siğillere ve deri siğillerine neden olan HPV tipleri farklıdır.
Rahim boynuna (serviks) yapılan Pap testi, serviks içinde oluşan virüs ile ilgili değişikliklerin erken tespitini sağlar ve on yıllardır serviks kanseri taraması için bir araç olarak kullanılmıştır. Kanserlere neden olan tipleri yüksek riskli olarak adlandırılmaktadır.
HPV Tedavisi Mümkün müdür?
HPV konusunda merak edilen bir diğer durum ise bu virüsün kesin bir tedavisinin olup olmadığıdır çünkü bu konuda da halk arasında bilinen bazı yanlış ve yayılmış bilgiler bulunmaktadır. HPV’nin ortaya çıkmakta olan siğillerin tedavisinde çeşitli yollar kullanmak ve bu şekilde kesin bir tedaviye ulaşmak da mümkündür. Cerrahi operasyon kullanılarak ciddi bir işlemle olmasa da çıkartma, yakma, dondurma, lazer ablasyonu ya da kimyasal yollarla siğiller alınabilmektedir. Bu yöntemlerden günümüzde en sık ve oldukça çok kullanılan HPV odaklarının yakılması tedavisi kabul edilmektedir ve dış genital bölgedeki kandilomların tedavisi için idealdir.
HPV Virüsü tedavi edilmezse ne olur konusu da merak edilen başka bir konudur. HPV vakaları kendiliğinden iyileşme gösterebilmekle beraber çoğunlukla tesavi edilmediğinde sayıca artar ve yayılır. Virüs vücutta kalmaya devam eder ve daha sonra tekrar da edebilir. Yani yineleme olasılığı vardır.
HPV enfeksiyonlarında bazı virüs tipleri tehlikeli olabilmektedir. Bu nedenle eğer bu durumdan şüphe duyarsanız zaman kaybetmeden bir uzman hekime başvurmanız iyi olur. Aksi halde ileri dönemlerde sizin için probleme sebep olabilir ve daha ciddi sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz.
HPV'den korunmak için henüz kesin bir yöntem bulunmamakla birlikte HPV tanısı için özellikle kadınların yılda bir kadın doğum uzmanı tarafından smear testinin ya da gerekli görüldüğü takdirde kolposkopi değerlendirmesinin yapılması gerekmekte, cinsel korunma sayesinde riskin yüzde yetmiş oranında düştüğü unutulmamalıdır.
Genital siğiller ile ilgili daha ayrıntılı soru ve destek talepleriniz için kliniğimizle iletişime geçebilirsiniz.