Rahim denilen yapı kadın bedenindeki en güçlü organlardan biridir. Farklı yönlere doğru yerleşen pek çok kas dokusu üst üste gelerek rahmi sarmaktadır. Doğum sürecinde muazzam bir baskı ile bebeği itmeye hazırdır ve bu baskı, vücuttaki herhangi bir organın yapabileceğinden çok daha fazlasını oluşturmaktadır. İşte bu baskılara dayanabilmek ve gebeliği taşımak başta olmak üzere birçok farklı işlev için farklılaşmış olan rahim bölümüne rahim ağzı(serviks) denir.
Rahim Ağzı Displazileri(Hücresel Bozulmalar)
Rahim ağzı displazisi (cervical dysplasia), rahim ağzındaki hücrelerin anormal büyümesi anlamına gelir ve bu durum, kansere dönüşebilecek öncül lezyonlar olarak değerlendirilir. Rahim ağzı displazisi genellikle insan papillomavirüsü (HPV) enfeksiyonu ile ilişkilidir ve çoğunlukla rutin Pap smear testleri ile tespit edilir.
Displazi, hafif, orta ve şiddetli olmak üzere derecelere ayrılır:
- Hafif displazi (CIN 1), hücrelerde hafif derecede anormallik gösterir ve çoğu zaman kendiliğinden düzelebilir.
- Orta displazi (CIN 2), daha belirgin hücresel anormallikler içerir ve tedavi gerekebilir.
- Şiddetli displazi (CIN 3), önceden kanser olarak da adlandırılan, rahim ağzı kanserine dönüşme riski yüksek olan ciddi hücresel anormalliklerdir.
Tedavi seçenekleri displazinin şiddetine bağlı olarak değişir ve genellikle anormal hücrelerin çıkarılmasını içerir. Önleme yolları arasında düzenli tarama, HPV aşısı ve sağlıklı yaşam tarzı bulunur.
Rahim ağzı displazisinin tedavi seçenekleri, displazinin derecesine bağlı olarak değişiklik gösterir. Gözlem, hafif displazi (CIN 1) genellikle kendiliğinden iyileşebildiğinden doktorlar genellikle birkaç ay sonra tekrar test yaparak durumu izlemeyi tercih edebilirler.
Kriyoterapi (dondurma tedavisi) yönteminde anormal hücreler sıvı nitrojen kullanılarak dondurulur ve yok edilir. Bu yöntem genellikle hafif ve orta derecedeki displazi (CIN 2) için uygundur.
Loop Elektrocerrahi Eksizyon Prosedürü (LEEP): Bu prosedürde, anormal hücreler küçük bir elektrik akımı taşıyan bir tel döngü kullanılarak kesilir ve çıkarılır. Hem orta hem de şiddetli displazi (CIN 2 ve CIN 3) için etkili bir yöntemdir.
Konizasyon (kon biyopsisi): Bu cerrahi işlemde, rahim ağzından koni şeklinde bir doku parçası çıkarılır. Hem tanı hem de tedavi amaçlı kullanılabilir ve genellikle daha ciddi displazi vakalarında (CIN 2 ve CIN 3) tercih edilir.
HPV aşısı, rahim ağzı kanserine neden olan HPV tiplerine karşı koruma sağlamak için önemli bir önleyici yöntemdir. Aşı, henüz HPV ile enfekte olmamış bireylerde en etkilidir, ancak bazı durumlarda daha önce enfekte olan kişilere de önerilebilir.
Tedavi planı kişiye özgüdür ve bir kadının yaşı, genel sağlık durumu, çocuk sahibi olma planları ve displazinin şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Rahim Ağzı Kanseri
Uterusun vajinaya bağlanan alt bölümünde ortaya çıkar. Jinekolojik bir kanser çeşidi olan rahim ağzı (serviks) kanseri, HPV yani insan papilloma virüsünün de katkıda bulunabildiği hücresel değişimler nedeni ile oluşur. Özellikle otuz ile elli yaş aralığında ve cinsel yaşamı aktif olan kadınları risk altında tutar. Erken tanı ve teşhis yöntemleriyle tedavisi mümkün olan bir hastalık türü olmasına rağmen, ölüm oranı bakımından hala dünyanın en ölümcül kanser çeşitleri arasında yer almaktadır.
Rahim ağzı kanseri, kadınlarda yaygın olarak görülen ama aşı ile önlenebilen ender kanserlerden birisidir. Tedavide en önemli faktör erken fark etmek yani erken teşhistir, erken evrede iyileşme oranları yüzde doksana kadar yükselmiş görülmektedir. Bu nedenle hiç bir belirti olmasa bile otuz ile altmış beş yaş aralığındaki kadınlardan beş yılda bir smear ve HPV -DNA testi yapılması önerilmektedir. Bu nedenle düzenli ve sistemli kontrollerin yapılması gerekmektedir.
Tedavi gecikirse rahim ağzı kanseri derindeki hücre tabakalarını etkileyebilir veya diğer organlara yayılarak onlara hasar verebilir. Hastalık ne kadar ilerlemiş ise iyileşme oranı o kadar düşüktür. Bu nedenle doğru bir şekilde sık rutin muayeneler önerilmektedir. Rahim ağzı kanserinin genellikle kanser öncesi belirtisi yoktur. Rahim ağzı kanseri belirtileri çıktığında ise kanser hücreleri genellikle zaten yayılmıştır.
Rahim ağzı kanseri belirtileri olarak vajinal kanamalar, beklenmeyen anormal vajinal akıntı, pelvik ağrı ve cinsel ilişki sırasında ağrı veya lekelenme olarak söylenebilmektedir.
Rahim Ağzı Kanseri Evreleri
Rahim ağzı kanserleri ilerleyiş durumlarına ve düzeylerine göre evrelere ayrılmaktadır. Birinci evre rahim ağzı kanserinde var olan kanser yalnızca serviks bölgesinde sınırlıdır. Bu evreyi çok erken evre olarak isimlendiririz ve bu evre özel durumlar haricinde rahim ağzı kanseri ameliyatı için en uygun evredir. Evre IA rahim ağzı kanseri henüz mikroskobik boyuttadır, bu evre ancak taramalar sırasında saptanabilir. Evre IB’de ise rahim ağzı kanseri gözle görülür boyutta ulaşmıştır, ancak 4 cm’den küçüktür, ayrıca rahim ağzı anatomik yapısı dışına taşmamıştır. İyileşme ihtimali çok yüksek olan bu evrede erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.